17 Nisan 2013 Çarşamba

SEVGİLİDEN AYRILMAK


Onunla ilk tanıştığım zaman .... Ortaokulu’nda henüz 14 yaşındaydım. Onun yaşını ise hiç sormayın! Göz göre göre kendimi ateşe attığımı sonradan anladım. Herkes bu beraberlik için yaşımın çok küçük olduğunu söylüyordu. Aslında hiçbir zaman yaşın uygunluğu söz konusu olamaz böyle bir ilişkide. İlk önceleri sadece yakın arkadaşlarımla paylaştım küçük sırrımı. Sadece gönül eğlendiriyordum onunla. Ne kadar da aptalmışım? Âileme anlatamazdım. Reddedileceğini peşinen biliyordum. Başlangıçta tenha yerlerde çok seyrek buluşuyorduk. Daha sonra buluşmalarımızın sayısı gittikçe arttı. Ok yaydan çıkmıştı bir kere. Evet onu seviyordum. Aklımda hep aynı düşünce vardı: “Onun tutsağı değilim ve istediğim zaman terkedebilirim.” Ne kadar da akılsızmışım. En sonunda olan oldu. Bir gece annem bizi yatakta yakaladı. Kızmadı, bağırmadı, sâdece kısa bir nasihat çekti. Beraber olmamızı yasak etmenin mümkün olamayacağını acı acı anlattım.
Aradan seneler geçti, ama gittikçe birbirimize bağlandık. Daha doğrusu ben ona bağlandım. Tahmin edebileceğiniz gibi onun umurunda bile değildim. Aradan geçen yıllarda kaybeden taraf hep ben oldum. O bana sahte mutluluklar verdi sâdece. Bense her şeyimi... Onun için kavga ettim, onun yüzünden çok hastalandım. Önce onu sevmeyi öğrendim, sonra da nefret etmeyi. Beraber olmayı istemediğim anlarda bile, yanımda olmaya devam ediyor. Ne yalan söyleyeyim; bazen ben de isteyerek onun peşinden koşup sokak sokak aradıktan sonra hasretle yine buluşuyorduk. İrademi yerle bir etti. Âilemle, yakınlarımla arama girdi. Arkadaşlarımın çoğu da ondan nefret etti. Hattâ ben bile tiksindim bâzen, bedenime ve rûhuma sinen kokusundan. Dudaklarımın her dokunuşunda, ben ondan o benden birşeyler çalıyordu. O her seferinde yeniliyordu kendini, bense gittikçe kötüleşiyordum. Buna rağmen bir türlü terkedemedim.
Aslında çok defa denedim ayrılmayı. Hepsinde de dönüşüm bir öncekinden güçlü oldu. Yokluğunda hasretiyle kıvrandım, bu ayrılığa alışmaya çalıştım, ama asla aklımdan çıkmadı. Tırnaklarımı yedim, yetmedi; kuruyemişe başladım, ayrılık kilo aldırdı. Hattâ inanmazsınız ama, şu anda bile yanıbaşımda. Ama yine de hepinizin önünde yemin ediyorum ve söz veriyorum: “Ya o beni bırakacak, ya ben o sigarayı!..”                       
  (İsmi mahfuz)
(Şimdi, lütfen bir daha okuyun!..)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfalar

Sayfa Görüntüleme