17 Nisan 2013 Çarşamba

BİR ZAMANLAR NEYDİ

Eskiler hatırlayacaklardır. Çok değil, 50-60 sene önceleri:

* Telefon sırası 8-10 yılda gelirdi.
* Gazocağı ve tel dolabımız vardı.
* Tuvalette takunya olurdu.
* Okul kapısında; şam tatlısı, macun, şeker, pamuk helva, kestane... satılırdı. 
* İlkokulda ABD yardımı süt ve balık yağı hapları dağıtılırdı.
* Bayramlarda, kıyafetlerimiz ve yeni ayakkabılarımız başucumuzda dururdu.
* Gömlek ve okul yakaları tatil günü kolalanırdı.
* Genellikle pazar günleri yıkanılırdı.
* Çamaşır yıkama günleri, çamaşırlar değiştirilirdi.
* Filmlerin, sokaklarda dolaşan arabalardan megafonla reklâmı yapılırdı.
* Sokaklardan; yoğurtçu, kalaycı, dondurmacı, bileyci, sülükçü... geçerdi.
* Radyo en kıymetli eğlenceydi. Orhan Boran ve Yuki kaçırılmazdı .
* Salı gecelerini iple çekerdik. Radyo tiyatrosu en çok beklenen programdı.
* Haluk Kurdoğlu, Semih Sergen ve Işık Yenersu'nun sesine alışmıştık.
* İlkokulda okuma bayramı yoktu. Herkes okurdu, kimse de bayram etmezdi.
* Aşı olunacağı zaman tek iğne ile neredeyse koca sınıf bitirilirdi. 
* Hediye paketini açmak, geleneklerimize aykırıydı. Misafir gidince açılırdı.
* Dondurma yemeye anneler temmuza kadar izin vermezdi.
* Fotoğraf çekilirken vakur ve ciddi olmak önemliydi.
* Defter-kitap kaplama kağıtları ya kırmızı ya da mavi olurdu. 
* Gazete kağıtlarından kese kağıdı yapar, undan yapılmış tutkalla yapıştırırdık.
* Yolculuk şimdinin %1’i kadar da yoktu.
* Yamasız elbiseyi bayramlarda giyerdik.
* Radyosu olan çok azdı, çok kimse televizyonun adını duymamıştı.
* Ortaokul ve liselerde, okul kıyafeti yanında, şapka giymek şart idi.
* Çocuklar kendi yaptıkları telden, tahtadan, bezden.. oyuncaklarla oynarlardı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfalar

Sayfa Görüntüleme