17 Nisan 2013 Çarşamba

MİTHAT PAŞANIN VEFÂTI


Tanzimat Devri Osmanlı sadrâzamlarındandır. 1822'de İstanbul'da doğup, Tâif'te 7 veyâ 8 Mayıs 1884'de öldürüldü.
Dîvân-ı Hümâyûn kaleminde vazîfeye başladı. Paris, Londra ve Viyana'ya gitti. Avrupalıların Osmanlıları yıkmak için ürettikleri fikirlerin etkisinde kaldı. Yurda dönüşünde Niş, Tuna, Bağdat, Edirne, vâliliklerine tâyin edildi. 31 Temmuz 1872'de sadrâzam oldu. 3 ay sadrâzamlık yaptı. Uygunsuz davranışları ve yalanlarının ortaya çıkması üzerine 19 Şubat 1873'de sadrâzamlıktan azledildi.
Mithat Paşa; Rüşdî Paşa, Hüseyin Avni Paşa ve Hasan Hayrullah'la işbirliği yaparak Sultan Abdülazîz Hân'ı tahttan indirip V. Murâd Hân'ı tahta geçirdiler. Ancak Abdülazîz Hân'ın hunharca katledildiğini duyan Murâd Hân'ın aklî dengesi bozuldu. Tahttan indirilip yerine II. Abdülhamîd Hân geçti.
1876'da 2. defâ Sadrâzam olan Mithat Paşa başkanlığında Vükelâ Heyeti'nce incelenen Kânûn-i Esâsî üzerinde bâzı değişiklikler yapıldı. Pâdişâhın tasdikinden sonra (23.12.1876) Kânûn-i Esâsî ve Meşrûtiyet îlân edildi.
Osmanlı Devletinin dâhilî idâresini yabancı devletlerin kefâleti altına sokmak için gayret etti. 17 ay kadar devlet idâresine karıştırılmadı. Abdülhamîd Hân'ın muhâlefetine rağmen Mithat Paşa ve arkadaşlarının basîretsizlikleri yüzünden 24 Nisan 1877'de 93 Harbi diye bilinen Osmanlı-Rus Harbine girildi. "Âl-i Osmân" yerine "Âl-i Mithat"ın kurulabileceğini söyleyerek saltanata göz dikti. Bosna'da Türk bayrağında hilâlin yanına haç koydurttu. Pâdişâha karşı kaba hareketlerde bulunarak herkesin nefretini kazandı. Ziyâ Paşa ve Nâmık Kemâl gibi en yakın arkadaşlarını sürgüne gönderdi. 5 Şubat 1877'de sadâretten azledilerek Kânûn-i Esâsî'ye koymakta ısrar ettiği 113. maddeye istinâden yurtdışına çıkarıldı.
Mithat Paşa, Napoli, İspanya, Paris ve Londra'ya gitti. İngilizlerden çok iltifât gördü. Girit'te ikâmetine izin verildi. Sonra Suriye ve Aydın Vâliliğine getirildi. Bu sırada, Abdülazîz Hân'ın katliyle ilgili mahkemeye çağrılınca, İzmir'deki Fransız konsolosluğuna sığındı. Vâlilikten azledildi. İstanbul'a getirilerek 1881'de diğer zanlılarla muhâkeme edildi. Sultanın şehit edilmesinde rol oynadığı tesbit olunarak îdâma mahkum oldu. Buna Temyîz Heyeti karar verdiyse de Pâdişâh îdâm hükmünü sürgüne çevirdi. Tâif'e gönderildi. 3 yıl burada yaşadı. İngilizler tarafından kaçırılacağını haber alan Hicaz Vâlisi Osman Nuri Paşa'nın emriyle 8.5.1884 gecesi Berber İsmâil adındaki bir asker tarafından boğularak öldürüldü.
26.6.1951'de kemikleri Tâif'ten İstanbul'a getirilerek Hürriyet-i Ebediye Tepesi'ne gömüldü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Sayfalar

Sayfa Görüntüleme